Mehmet Akif Ersoy Şiirleri-Gölgeler / Derviş Ahmed *
“Bir ömürdür içiyorsun, bırak artık şunu!” der;
Derviş Ahmed bu hidâyetle hemen tövbe eder.
Ama bir tövbe ki: Binlikleri çarpar duvara;
Tas, çanak, testi, perîşan, serilir tahtalara.
Rakı tûfanı, su girdâbı alırken odayı;
Anaforlarla dönerken mezeler fırdolayı;
Bir kerâmetle dedem postu oturtup sedire,
Oradan, mest-i zafer, bakmaya başlar seyire.
Başlar amma, pek uzun boylu seyirden bıkılır…
Derviş Ahmed de bizim, öğleye varmaz, sıkılır
Kalkar, olmaz, yatar, olmaz, döner, olmaz, dediği;
Neyle doldursa o bir türlü kapanmaz gediği?
Zikreder, vahdete girsem diye zorlar, giremez;
Hû çeker, sîne döver, hiçbiri eğlendiremez.
Sâ’atin ömrü soluktan da kısayken, hani, dün,
O, ne yıllar devirir, sâniye geçtikçe bugün!
Devrilen devriledursun, dedem “İllallah!” der
Camı sarsar, damı sarsar, tepinirken ter ter!
Bu kadar velvele oynatsa yerinden ya biraz,
Ne harun şey ki “zaman” hiç yürümez, hiç tınmaz!
Derviş Ahmed, bu sefer, “Ben yürürüm!” der mi sana!
“Aman Ahmed’im, bana baksana!
Bozacak mısın yine tövbeni?
Kıracak mısın yeniden beni?
Sakın Ahmed’im, gideyim deme.”
Cezbe kuvvetlice gelmiş ki dışardan dedeme,
Bu, içinden kabaran sesle hiç irkilmeyerek,
Hak erenler yola bir düşme düşer: Yelyepelek!
“Derviş Ahmed! Gidiyorsun ya, sakın sapma sola!
İşte bak, dirseğe geldin, göreyim şimdi: Mola!
Bu gidiş hayır değil Ahmed’im
Dayan Ahmed’im, dikil Ahmed’im!
Aman Ahmed’im, göreyim seni,
Dayan Ahmed’im, göreyim seni!”
Lâkin aldırmıyor Ahmed, cereyanlar müdhiş;
Karnı irkilse, bacaklar gidecek, hem ne gidiş!
“Ne o? Meyhâneye geldin mi? Sakın girme, dayan!
Aman Ahmed’im, sonu pek yaman!
Kuzum Ahmed’im, gireyim deme!
Mola istemem, vereyim deme!
Asıl Ahmed’im, kasıl Ahmed’im!
Bu geçit belâ, asıl Ahmed’im!
O, ne batmalar, ne boğulmalar!”
Asılır, boş, kasılır, boş, dedem en sonra dalar.
“Bâri meyhâneye düştün, be mübârek derviş,
İçmeden geç ki desinler: Dede Sultan ermiş!
Hadi Ahmed, hadi yavrum, hadi son bir gayret!..”
…………………………………………………………….
“Lâkin Ahmed, bu ne gayret, ne tahammül, hayret!
Sen kurul lök gibi meyhâneye, ser postu, otur;
Yan, tutuş, sonra dayan: Dağ gibi dur, taş gibi dur!
Dağ demiş, taş demişim, doğru mu lâkin?
Ne gezer! Onu bir zelzele sarsar, bunu bir dalga ezer.
Seni kaç zelzeledir yokladı hiç sarsamadan;
Koca arslan, hani, övmüş de yaratmış Yaradan!
Öyle bir tövbe geçirdin ki, hakîkat, değdi;
Az belâ mıydı, seher vakti, o tûfan neydi?
Çiğnedin dalgayı, girdâbı çıkardın daraya ;
Postu Cûdî’ye yanaştırdın, atıldın karaya.
Sallamış tekmeyi bir mülke, diyorlar, Edhem,
Yumruk atmış mı yarım binliğe? Hiç zannetmem!
Hak erenler, iyi bak kendine, mikdârını bil:
Sendedir nüsha-i kübrâ, okumuşlarda değil!
Sen ne cevhersin, a devletli, ne cansın, bilsen!
Aba altındaki sultanlara sultansın sen.
Sen ki Kevser dağıtan Haydar’a kulsun ancak,
Sana ısmarlamayan, kimlere ısmarlayacak?..
…………………………………………………………….
Hadi evlâd, Dede Sultan ne içer, bir sor ki…
Doldurun dervişe benden iki binlik, Yorgi!
Hilvan, 1 Eylül 1346 / 1930
* Tevfik Neyzen’in üç bin dörtyüzüncü tövbesinden isti’fâsı münâsebetiyle.
Mehmet Akif Ersoy’un Tüm Şiirleri
Safahat
- Fâtih Camii
- Hasta
- Tevhîd Yâhud Feryâd
- Durmayalım
- Küfe
- Hasır
- Geçinme Belâsı
- Meyhâne
- Mezarlık
- Bana sor sevgili kâri
- Bayram
- Hasbihâl
- Selmâ
- Merhum İbrâhim Bey
- Azim
- Seyfi Baba
- İnsan
- Kör Neyzen
- Acem Şâhı
- İstibdâd
- Hürriyet
- Kocakarı İle Ömer
- Ezanlar
- Cânan Yurdu
- Bir Mersiye
- Dirvâs
- Mahalle Kahvesi
- Köse İmam
- Nazım Parçaları – Ressam Haklı!
- Nazım Parçaları – Bir Mezar Taşına Yazılmış İdi
- Nazım Parçaları – Bir Resmin Arkasına Yazılmış İdi
- Nazım Parçaları – Şâir Huzûrunda Münekkid
- Nazım Parçaları – Bu Da Bir Mezar Taşı İçin Yazılmış İdi
- Nazım Parçaları – Gül, Bülbül
- Nazım Parçaları – Tercümedir
- Nazım Parçaları – Tercümedir
- Nazım Parçaları – Hüsrân-ı Mübîn
- Nazım Parçaları – Âhiret Yolu
- Nazım Parçaları – İstiğrâk
- Nazım Parçaları – Âmin Alayı
- Nazım Parçaları – Hasbihâl
- Nazım Parçaları – Bebek Yâhud Hakk-ı Karâr
- Nazım Parçaları – Yemişçi İhtiyar
- Nazım Parçaları – İ’tirâf
Süleymaniye Kürsüsünde
Hakkın Sesleri
- Âyet Meâli (Âl-i İmrân, 26)
- Âyet Meâli (Neml, 52)
- Hadîs Tercümesi
- Âyet Meâli (Yûsuf, 87)
- Âyet Meâli (A’râf, 155)
- Âyet Meâli (Zümer, 9)
- Âyet Meâli (Âl-i İmrân, 110)
- Âyet Meâli (Bakara, 11-12)
- Âyet Meâli (Rûm, 50)
- Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi
Fatih Kürsüsünde
Hatıralar
- Hâtıralar
- Uyan!
- Âyet Meâli (Âl-i İmrân, 102)
- Hadîs Meâl-i Celîli
- Âyet Meâli (İsrâ, 72)
- Hadîs Meâl-i Celîli
- Âyet Meâli (Âl-i İmrân, 173)
- El-Uksur’da *
- Berlin Hâtıraları
- Necid Çöllerinden Medîne’ye
Âsım
Gölgeler
- Hüsran
- Şark
- Alınlar Terlemeli
- Umar Mıydın?
- Mehmed Ali’ye
- Âyet Meâli (Enfâl, 46)
- Âyet Meâli (Hicr, 56)
- Âyet Meâli (Âl-i İmrân, 159)
- Süleyman Nazîf’e
- Bülbül
- Leylâ
- Fir’avun İle Yüz Yüze
- Şehidler Âbidesi için
- Vahdet
- Gece
- Hicran
- Secde
- Hüsâm Efendi Hoca
- Kıt’alar – Kıssadan Hisse
- Resmim için
- Resmim için
- Tebrik
- Tebrik
- Safahat için
- Resmim için
- Sa’dî’den Tercüme
- Mevlid-İ Nebî
- Çocuklara
- Bir Arîza *
- Bir Gece
- Ne Eser Ne De Semer
- Derviş Ahmed *
- Said Paşa İmâmı *
- Yine Kıt’alar – Resim İçin
- Nefs-i Nefîs
- Yaş Altmış!
- Nevruz’a
- Nerdesin?
- Tek Hakîkat
- Hayat Arkadaşıma
- San’atkâr
Diğer Şiirleri