Abdülhak Hamit Tarhan Şiirleri-Şairi-i Azam
Mevki Viyana
Bir darbe-i ma’kus ile düşmüş o yana
Hep tersine dönmüştür onun giydiği şeyler
Hem bid-defaat!
Onlarla yatıp kalkar imiş kendisi söyler
Vaktiyle bütün Pul’da yapılmışsa da heyhat!
Cümlesi solmuş.
Vaktiyle siyah, şimdi fakat yemyeşil olmuş
Bir paltosu vardır.
Tek gözlüğü vardır, geceler kandilidir o.
Ya rab ne hayat!
Cepler delik az çok
Lakin ne zarar var ki delikten düşecek yok.
Bir korkusu vardır
Meyhanelerin saat-i tatili pek erken…
Bir kirli paçavrayla gezer
Mendilidir o.
Lastikleri bir başkasınındır ki yürürken
Durmaz ayağından çıkar ekser…
Serpuşu ne festir, ne külahtır, ne sarıktır
Kalpak da değildir
Bir şapka mı, haşa. O onun kendine mahsus
Bir başka şekildir.
Keşkül gibi bir şey…
Milliyetini farık olan yok, soruyorlar:
Kimdir bu alamet, bu musibet, ne kılıktır.
Ürkütmeyelim sus…
Bir kahkaha, bir av’ava kopmakta peyapey
Bazen de müheyyâ-yı tasadduk duruyorlar.
Zül farkına bir zam!
Ancak biri vardır, ona der: Şair-i Azam!
Şiirlerinden Örnekler
Hayd Park’tan Geçerken
Makber
Bir Vaize Bir Mev’ize
Telâkiler
Kürsî-yi İstiğrak
Mâzî Yolcusuna Âti Yolu
Külbe-yi İştiyak
Ölü
Hacle
İstanbul Düşman İstilası Altında İken Çamlıca’da
Validem
Bir Sitare Altında
Bir Sefilenin Hasbihali’nden
Sahra Hoş-Nişinan
Şair-i Azam
Ziyaret