Yusuf Ziya Ortaç Kimdir?
Yusuf Ziya Ortaç Kimdir? İstanbul’da Beylerbeyi’nde doğdu. Babası, Konya’nın ileri gelenlerinden Hoca Hasan Efendi’nin oğlu mühendis Süleyman Sâmi Bey, annesi İzmir eşrafından İzzet Bey’in kızı Hûriye Hanım’dır. İlk öğrenimini Abdullah Ağa Mektebi’nde yaptı. Alliance Israélite ve Vefa İdâdîsi’nde okudu. İstanbul Dârülfünunu Edebiyat Fakültesi’nde imtihana girip edebiyat öğretmeni olmaya hak kazandı. 1914’te İzmit Sultânîsi’nde, daha sonra İstanbul’da Mercan Sultânîsi ve Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi’nde öğretmenlik yaptı.
Mütareke döneminde Şair dergisini çıkardı (12 Aralık 1918 – 20 Mart 1919). Ardından bacanağı ve yakın dostu olan Orhan Seyfi ile (Orhon) beraber 7 Aralık 1922’den itibaren Akbaba dergisini yayımlamaya başladı. 1 Temmuz – 15 Ekim 1928 tarihleri arasında on beş günde bir çıkan Meş‘ale isimli sanat ve edebiyat dergisini çıkardı. 1935’te yine Orhan Seyfi ile birlikte Aydabir ve Heray dergilerini neşretti. 1936 yılından itibaren bir süre İstanbul Sular İdaresi İdare Meclisi üyeliği yaptı. 1944-1945’te bir Fransız kız lisesinde edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. 1946-1954 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nden iki dönem Ordu milletvekili seçildi. Milletvekilliğinin sona ermesinin ardından yeniden Akbaba’nın başına döndü ve ölünceye kadar bu dergiyi yayımlamayı sürdürdü. 11 Mart 1967 tarihinde vefat eden Yusuf Ziya Ortaç’ın kabri Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır. [1]
Edebi Hayatı
1914 yılında Kehkeşan dergisinin düzenlediği şiir yarışmasında kazandığı birincilikle edebiyat dünyasına adım atan Yusuf Ziya Ortaç (Önal 1985: 11), ilk şiirlerinde aruz veznini kullanır. Rıza Tevfik aracılığıyla Ziya Gökalp’le tanıştıktan sonra hece vezniyle şiirler yazmaya başlar. Orhan Seyfi Orhon, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy ve Faruk Nafiz Çamlıbel ile birlikte “Beş Hececiler (Hecenin Beş Şairi)” olarak anılırlar.
Hece ile yazdığı ilk şiiri “Gecenin Hamamı”dır
Hece ile yazdığı ilk şiiri “Gecenin Hamamı”dır; Türk Yurdu dergisinde yayımlanan bu şiirle bir altın lira ödül kazanır (Önal 1985: 14-15). İlk şiir kitabı Akından Akına 1916’da yayımlanır. I. Dünya Savaşı’na katılan askerlerin maneviyatını yükseltmek için Harbiye Nâzırı Enver Paşa tarafından ısmarlanan bu kitabında yirmi iki şiir bulunur. 1918’de Şâir mecmuası ile yayıncılık hayatına başlar. Aynı yıl, Diken dergisinde “Çimdik” adıyla şiir ve yazılar yayımlar (Önal 1985: 15). 20 Mart 1919’da maddi imkânsızlıklar sebebiyle Şâir Mecmuası kapanır.
1922’de bacanağı Orhan Seyfi’yle Akbaba mizah dergisini çıkarırlar. “Çimdik”ten sonra “İzci” adını bu dergide kullanır (Önal 1985: 15). Kullandığı diğer müstearlar şunlardır: “Arif Ünlü, Çimdik, İzci, Kamber, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa, Yakuboğlu Işık, Akbaba, Ortaç, Ziya Ortaç, Âşık Ortaç, Y.Z.O ve Yu-Zi-Or” (Çıkla 2005: 86). 1 Temmuz-15 Ekim 1928 tarihleri arasında on beş günde bir yayımlanan sanat ve edebiyat dergisi Meş’ale’yi çıkarır (Karaca: 402). 1928’in sonlarında Akbaba’nın okur sayısında düşüş başlayınca ekonomik kriz yaşar. 1933’te dergiyi yeniden yayımlamaya başlar.
1935-1937 yılları arasında yine Orhan Seyfi’yle Ayda Bir dergisini yayımlarlar. 20 Mart 1935’te yine Orhan Seyfi’yle Her Ay isimli iktisat ve siyaset dergisini çıkarırlar. 1941-1948 yılları arasında Orhan Seyfi’yle çıkardıkları Çınaraltı dergisinden 71.sayıdan sonra ayrılır.
Şiirlerinin Çoğu Sanat Yönünden Zayıftır
1913-1920 yılları arasında yoğunluk kazanan şiirlerinde merkezî temalar, tabiat, kadın motifi, romantik tarih anlayışı ve bohem hayatıdır. Ortaç, koşma, türkü, semai, sone, şarkı gibi nazım biçimlerini kullanmış, daha çok beyit ve kıtalarla yazmıştır (Engin Yay. 1997: 10). Ancak şiirlerinin çoğu sanat değeri bakımından zayıftır. 1921’den sonra sanat endişesini terk eden şair mizah ve kadın üzerine yazmaya başlar. Yusuf Ziya Ortaç’ın edebiyat tarihimizdeki etkisi uzun yıllar çıkardığı Akbaba (1923) mizah dergisiyle olur. Bu dergi etrafındaki hatıralarını Portreler (1960) ve Bizim Yokuş (1966) kitaplarında toplar (Enginün 2012: 45). Bizim Yokuş‘ta adı geçen Babıali Yokuşu’dur, Yusuf Ziya Ortaç bu yokuşa on altı yaşında ilk adımını atar; yazı hayatına adımını attığı 1912’den kitabı yazdığı 1965’e kadar olan anılarını bu kitapta toplar. Şiirden ziyade nesir türünde (mizah, fıkra, hatıra) daha fazla başarı gösterir. [2]
Eserleri
Şiir: Akından Akına (İstanbul 1332 r./1916; Harbiye Nâzırı Enver Paşa’nın talebi üzerine yazılıp bastırılan kitap 1914-1916 yılları arasında ordu için yazdığı yirmi iki şiiri ihtiva eder); Âşıklar Yolu (İstanbul 1335 r./1919); Şâirin Duası (İstanbul 1919; kahramanlık, vatan ve millet sevgisi temalarını işleyen sekiz şiir içermektedir); Şen Kitap (İstanbul 1919; dönemin sosyal hayatını eleştiren yirmi kadar mizahî manzume yer almaktadır); Cenk Ufukları (İstanbul 1336 r./1920); Yanardağ (İstanbul 1928); Bir Servi Gölgesi (İstanbul 1928; çoğu önceki eserlerinden seçilmiş on sekiz şiirin bulunduğu kitabın sonunda dört manzum hikâye ve “Eski Mektup” adlı tek perdelik bir komedi yer alır); Kuş Cıvıltıları (1938; çocuk şiirlerini ihtiva etmektedir); Bir Rüzgâr Esti (İstanbul 1962).
Tiyatro: Binnaz (İstanbul 1917; hece vezniyle yazılmış üç perdelik trajedi); Nâme (İstanbul 1918; tek perdelik manzum komedi; Nikâhta Kerâmet adlı kitabın sonunda “Eski Mektup” adıyla yeniden yayımlanmıştır); Kördüğüm (İstanbul 1335 r./1919; üç perdelik manzum piyes); Nikâhta Kerâmet (İstanbul 1923; eserde üç küçük manzum piyesin dışında on dört manzum hikâye bulunmaktadır).
Roman: Dağların Havası (İstanbul 1341 r./1925, manzum); Göç (İstanbul 1943; 1943’te Çınaraltı dergisinde tefrika edilmiş otobiyografik bir romandır); İsmet İnönü (1946); Üç Katlı Ev (İstanbul 1953; 1951 yılında Ulus gazetesinde tefrika edilen roman, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar yaşanan sosyal değişmeleri ve bu değişmelerin sebep olduğu kuşaklar arası çatışmaları konu edinir).
Uzun Hikâye: Kürkçü Dükkânı (İstanbul 1931), Şeker Osman (İstanbul 1932).
Fıkra: Beşik (İstanbul 1943), Ocak (İstanbul 1943), Sarı Çizmeli Mehmet Ağa (İstanbul 1956), Gün Doğmadan (İstanbul 1960).
Hâtıra: Bir Varmış Bir Yokmuş: Portreler (İstanbul 1960), Bizim Yokuş (İstanbul 1966).
Gezi: Göz Ucu ile Avrupa (İstanbul 1958).
Antoloji ve İnceleme: Nedim (İstanbul 1932), Seyranî (İstanbul 1933), Halk Edebiyatı Antolojisi (İstanbul 1933), Faruk Nafiz: Hayatı ve Eserleri (İstanbul 1937), Ahmet Haşim: Hayatı ve Eserleri (İstanbul 1937).
Kaynak
[1] İslamAnsiklopedisi
[2] YeseviÜniversitesi
Şiirleri
Mehmetçik
O’nun Sesi
Birgün
Tuna Boyunda
Yıllardan Beri
Eski Ev
Bulsam
Rüya
Anahtar
Giden Gelmez
Bir Selvi Gölgesi
Evim