Bir Ana
Kadın çamaşırdan dönüyor olmalıydı
Kolunda bohça, sert soda kabartmış ellerini
O yaşta bütün yahudi kadınları gibi
Sırtında eski bir siyah kadife hırka
Bir şikâyet yorgunluk ifadesi bakışlarında
Küçük, çilli, dik kızıl saçlı
Satılmamış gazeteleri koltuğunda
Üşüyen bütün küçük çocuklar gibi
Burnunu çeke çeke, avuçlarını hohlaya hohlaya
Sürterek eskimiş kunduralarını
Ayak uyduruyordu anasının adımlarına
Onlar önde, ben arkada
Bir mart gecesi onbirden sonra
Taksim’den Tünel’e kadar yürüdük
Alçak sesle konuşuyorlardı aralarında
Sanki bir değirmen ağır ağır dönüyor
Hayat, ağır ağır akıyordu
Bulanık, kirli nehirler gibi
Büyük, karanlık binalar arasında
Şiirlerinden Örnekler
Güneş Delisi
Bir Gül Açıyorsa
Güzel Aydınlık
Her Dilde Türkülerin Meramı Bir
Sonuna Geliyoruz
Şu Kalabalıkta Gördüğün Herkesin
Kar Aydınlığında
Adına Yaktığım Türküler
Kısmeti Kapalı Gençlik
Uçanalı Zülfikar Beye Ağıt
Buğdaydan Öğrendim Şiiri
Hürriyete Övgü
Yağmurlu Deniz
İthaf
Ay Işığı
Bir Ana
Son
Kızılçullu Yolu
Uzak Haziran