Halit Fahri Ozansoy Şiirleri-Aruza Veda
İlk hasretiyle gençliğimin ilk elemleri
Ey paslı tellerinde gülen, ağlayan aruz
Ey eski dost yâd edelim eski demleri
Madem ki son sadânı dağıtmış, yorulmuşuz!
Anlat alevli bir çölün üstünde ansızın
Billur sesinle hıçkırarak doğduğun günü.
Binbir diyarda binbir ilahi güzel kızın
Anlat nasıl terennümün inletti gönlünü.
Neydin gönülde, şimdi ne oldun zavallı sen
Hıçkır benim de bari bu son gizli nâlemi.
Timsalin âsumanda ziyalarla işlenen
Bir pembe gül mü, yoksa bir altın piyale mi?
Akşam gruba karşı tüten bir buhurdanın
Hüznüyle şahit olma nihayet zevaline.
İran yoluyla – Zühre tâcın, nağme kervanın –
Şâhane geldiğin gibi şâhane git yine.
Biz şimdi başka bir yeni âhenge bağlıyız:
Âşık sazıyla geldi erenler bu meclise
Yalnız bugün senin gibi ölgün sadâlıyız
Zira bu saz da parçalanır gülmek istese.
İncitmeden rübabını insafsız ellerin
Zalim temaslarıyla zamanın sitemleri
Ah ayrılırken, inleyerek paslı tellerin
Ey eski dost, yâd edelim eski demleri…
Şiirleri
Aruza Veda
Akşam
Bugunkü Sadabad
Yalnızlık
Sonsuz Gecelerin Ötesinde
Şefkat
Uzaklara
Vatan Destanı
Anadolu Akşamı
Balkonda Saatler
Bayram Mektubu
Bir Çalar Saat
Eyüp Sırtında
Mezarın Başında