Ahmet Muhip Dıranas Kimdir?
Ahmet Muhip Dıranas Kimdir? 1908’de Sinop’ta doğan sanatçı ilkokulu Sinop’ta okumuştur. Ankara’ya gelerek, öğretmenleri arasında Faruk Nafiz Çamlıbel ile Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da bulunduğu Ankara Erkek Usesi’nden 1930’da mezun olmuştur. Hakimiyet-i Milliye gazetesinde de bir süre çalışmıştır. Ankara Hukuk Fakültesi’ne girmiş ama 2 yıl sonra eğitimini bırakarak İstanbul’a gitmiş olan Ahmet Muhip, İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nü bitirmiştir. Çeşitli memurluklarda çalışan ve müdürlük görevlerinde bulunan Ahmet Muhip, 1942’ye kadar Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları’nın yönetmenliğini üstlenmiştir. Çocuk Esirgeme Kurumu yayın müdürü de olan sanatçı birçok dergi ve gazete de yazılar şiirler yayımlamıştır. 1966 ve 1972 yılları arasında Anadolu Ajansı, Türkiye İş Bankası yönetim kurulu üyeliği, Devlet Tiyatrosu Edebi Kurul Başkanlığı gibi üst düzey bürokratik görevlerde bulunmuştur. Bir süre milletvekilliği de yapmış olan sanatçı 21 Haziran 1980’de Ankara’da yaşamını yitirmiştir. Mezarı Sinop’tadır. [1]
Siyasi Hayatı
Demokrat Parti saflarında siyaset yaptı ve bu partiye yakın olan Zafer gazetesinde günlük yazılar yazmaya başladı. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti’den Sinop milletvekili adayı olduğu için gazeteden ayrıldı. Ancak gerek 1950 seçimlerinde, gerekse daha sonra girdiği seçimlerde seçilemedi ve 1950 seçimlerinden sonra aynı gazetede tekrar yazmaya başlayan Dıranas, 1951 yılında Devlet Tiyatrosu Edebi Kurul Üyesi oldu. 1950’li yıllarda Ankara Radyosu’nda edebiyat üzerine konuşmalar yapan ve şiirler okuyan Dıranas, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliklerinde bulundu. 27 Mayıs ihtilalinden sonra bir süre işsiz kalan ve ekonomik sıkıntı çeken yazar, 1964 yılından itibaren şiirlerini Hisar dergisinde yayınlamaya başladı. 1962 yılına kadar gazete yazılarını sürdüren Ahmet Muhip Dıranas, 1965 yılında son defa Sinop milletvekili adayı olarak son defa genel seçimlere girdi ve yine seçilemedi. [2]
Evliliği
Ahmet Muhip Dıranas, Çocuk Esirgeme Kurumu’nun çocuk tiyatrosu seçim kurulunda da görevlidir. Eşi Münire (Ülker) Dıranas ile 40 yıllık beraberliğinin tohumlarının atılacağı ilk karşılaşma da burada gerçekleşir. Münire Hanım, o dönemlerde teyzesinin Çocuk Esirgeme Kurumu’nda çıkardığı dergileri almak için her hafta buraya uğrar. Bir seferinde Muhip Bey içeriye girer. İlk defa göz göze gelirler. Sonrasını Münire Hanım şöyle anlatacaktır: “Girer girmez, o ok gibi bakışları üzerimde hissedince öyle heyecanlandım ki dergileri falan bulamadım. Sonradan öğrendim ki odadaki kadına ‘Ben bu güzel kızla evleneceğim’ demiş”.
Bir hafta sonra tanışırlar. Münire Hanım henüz 15 yaşında bir genç kızdır; Dıranas ise saçlarına kırlar düşmüş, olgun bir adam. Dıranas, genç kıza adının anlamını bilip bilmediğini sorar; yanıt olumsuz olunca açıklar: “Işık demek. Çok güzelsin, ışık gibi.”
1940 yılında Münire Ülker ile evlenmiştir. [3]
Edebi Hayatı
Ankara Erkek Lisesi’nde hocaları olan Faruk Nafiz Çamlıbel ile Ahmet Hamdi Tanpınar’ın teşvikleriyle şiir çalışmalarını geliştiren Ahmet Muhip’in şiirleri Muhip Atalay imzasıyla Millî Mecmua, İçtihad ve Servet-i Fünun dergilerinde çıkmış, ardından Resimli Uyanış (1928), Varlık (1933-1941), Çığır (1934), Kültür Haftası (1936), Ağaç (1936), Yücel (1936-1941), Türk Yurdu (1942-1943), Ülkü (1944-1945), Sanat ve Edebiyat (1947), Hisar (1964) gibi dergilerde yayımlanmıştır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yetişen Ahmet Muhip, devrin hâkim ideolojilerine iltifat etmediği gibi herhangi bir edebî akım ve topluluğa da katılmamış, saf sanat anlayışının peşinden gitmiştir. Edebiyat tarihçileri onu Yedi Meş‘aleciler’le 1940 kuşağı arasında bir geçiş oluşturan, heceyi kuru bir vezin olmaktan çıkarıp âhenkli bir şekle dönüştüren şairler arasında ele alır. Bir konuşmasında, “Ben Fransızca’yı Baudelaire’i okuyup anlayabilmek için öğrendim” diyen Ahmet Muhip, başlangıçta büyük ölçüde Baudelaire’den etkilenmiş olmakla beraber dönemin önde gelen diğer şairleri Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer ve Cahit Sıtkı Tarancı ile yakın duyarlılığa sahip bir şair olarak değerlendirilmektedir.
Ahmet Muhip şiirin edebî ve estetik boyutunu öne çıkarmış, bireysel duyarlılığa dayalı olarak hecenin seçkin ürünlerini vermiş, şiirlerinde daha çok aşk, kadın, tabiat, varlık, sanat, mutluluk, karamsarlık ve ölüm gibi temaları işlemiş, hayatının sonlarına doğru az da olsa sosyal ve siyasal temalı şiirler de yazmıştır. Türk şiirinde yeni bir şiir dili kurmaya yönelmiş, bunun için şiirde ses ve şekil mükemmelliğine önem vermiştir. Kendi içinde tamamlanmış ve estetik bütünlüğe kavuşmuş mısra yerine birkaç mısradan oluşan şiir cümlesi kurmaya çalışan şair mısradan çok cümleyi esas alma eğilimindedir. Bu özellikleriyle şiirlerinde değişik hece kalıpları kullanarak kendine özgü bir şiir dili oluşturmayı başaran şairler arasında yer almıştır. [4]
Yayımlanmış kitapları
Yazılar. Adam Yayınları, Haziran 1994.
Oyunlar Gölgeler, Çıkmaz, Finten. Adam Yayınları 1995, İstanbul
Yazılar, Toplu Yazıları. YKY 2000, İstanbul
Şiirler. YKY Kasım 2006.
Eserleri
Şiir
Şiirler (1974)
Kırık Saz (1975 T. Fikret’ten).
Yağma
Fahriye Abla
Rüzgâr
Kar
Olvido
Elif
Yoldan Geçenler
Oyun
Gölgeler (1947)
O Böyle İstemezdi (1948 – Bu iki oyun Devlet Tiyatrosu ile İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda oynanmıştır).
Bitmez Tükenmez Can Sıkıntısı
Büyük Olsun
Atlıkarınca
Çeviri oyun
Aptal (1940 – Dostoyevski’den uyarlayanlar F. Neziere / S.W. Bienstock).
İnceleme
Fransa’da Müstakil Resim (1937 – İki Cilt C. Sıtkı ile birlikte).
Şiir çevirileri
Çalar Saat – Charles BAUDELAIRE 1
Şiirlerinden Örnekler
Kar
Adamlar
Hatıra
Serenad
Olvido
Şehrin Üstünden Geçen Bulutlar
Titrek Bir Damladır
Yurt
Yağmur Gül ve Eller
Ayaklar
Ayrılış
Ben Bir Yıldızım
Kaynakça
[1] EdebiyatÖğretmeni
[2] SöylentiDergi
[3] SöylentiDergi
[4] İslam Ansiklopedisi