Evime Dönüyorum
Adımım düşünüyor… Anlatılmaz ki sözle;
Bin bir ateşten dilli yangınken sönüyorum…
Bir harabe yüzüyle, balmumundan bir gözle,
Sararmış caddelerden evime dönüyorum.
Düşmüş yanına eli, bir tutam buğday gibi.
Bir çocuk uyuyordu işportanın başında;
Avizeler yakıyor caddeler saray gibi;
Bir anne dizi hali kaldırımın taşında.
İçimden: “ört!” dediler, örtüverdim üstünü
Bir çuval parçasının çıplağı belirince.
Vuruyor fenerlere şimdi, ağaran günü,
Ne gece… Ne canından bıkmış, hiddetli gece…
Son ışıkla, bitiyor gözümde sivilceler
Şimdi dövüşüyoruz, gecelerle, taş taşa…
Hasreti sabahımın ak başımda geceler;
Evime dönüyorum, rüzgârla baş başa…
Köprüden camiye, son canımla kavuştum;
Bakın, başım düşüyor, kapadım gözlerimi.
Sert taşlara can veren sanatkârla buluştum;
Geceler hak ediyor mermerleşen derimi…
Dur! Durdu… O gürültü kaçıyor son paramla.
İşlek bir cadde gibi sabahla sönüyorum,
Kapanmayan gözümle, kapanmayan yaramla,
Kızaran caddelerden evime dönüyorum.
Şiirleri
Mektup
Evime Dönüyorum
Bir Masa
Kırmızı Yeşil
Marikula Doğur
O ve Ben
Söz Açınca
Sevişme Vakti